1998 yılına selam olsun.
hep siiirledemi arar insan hic yasamadigi bir turlu anlamlandiramadigi sevgi denen gizemi
Bu saatte kendimi burada bulmam..
Ç'den orak çekiç yapmak gibi bir niyetimiz yok ama dinliyoruz işte
Ben sadece seni sevdim ve sadece mutlu olmanı istedim. Benimle olacak gibi değildi....
Sözümki tek sana geçmedi celladımsın ey zaman! Lisede bi kitapta okumuştum bu sözü gerçektende en büyük cellatmis zmn şimdi 30larinda bi kadınım. Bu şiiri dinleyip zmnin kaybettirdiklerini düşünüyorum.
30 yasindasin,ne hicbirseyi anlamayacak kadar gencsin,ne de hicbirseyi yapamayacak kadar yaslisin,aslinda en guzel yastasin degerini bil
@Kemal Akyol zaman dursun istiyorum. Yillar akıp geçtikçe korkuyorum.
@Betül Deniz zaman durmaz durdururamazsin,her saati her dakikayi her saniyeyi mutlu ve saglikli yasa,ne guzel yillardir 30 lu yaslar hem olgunsundur hem de gencsin,,gül,èglen,spor yap,40 yasinda daha genc olmayi sagla,bir simit bir cay birde huzur varsa paylasacak bir sevgili bir dost iste sana zaman durur,,,,ney, etme siiri sana yazilmis,zehiri seker yap
Sadece seni sevdim herseyi yaşadım da bir seni sensiz yaşayamıyorum bu aşkı tek kalpte taşıyamıyorum sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim ve seni severek ölücem...❤❤❤
Bence bunu tekrar seslendirmeli
Umut denen biri vardı bir zamanlar. Ne zaman açsam aklıma geliyor. Gerçi hiç çıkmazdı aklımdan, sonradan fark ettim ki eski umutla alakası yok. Kafamda yarattığım en sevdiğime selam olsun.
Adım umut depresif ve bitiğim gel
Vaybe YILMAZABİM GECİMINI BIRSEYLERINI AMA KOMEDIK AMA DRAMATİK OLARAK INSANLARA ANLATMAN GÜZEL VE ACIKLI SONUC INSANIZ İNSANA SAYGIMIZ VAR AMA İMANLI SAYGI AMA İMANSIZ SENİ SEVEN KARDAŞ IN TEZKORKMAZİBRAHİM 05467914217
Bu şiirinin üstüne kapitalizmin kölesi olmana değdi mi be?
Ç harfinden orak çekiç yapmayı öğreneli tam 27 yıl olmuş zalimsin hayat....
Sevebilme ihtimali.
Bir ulkeden diğer bir ic ulkeye yolculuk
Ben Senin Beni Seve Bilme Ihtimalini Sikeyim
Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam... Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim. İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman özlemeye başladım herkesi... Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.. Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı... Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı... Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık.. Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla... Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle... Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi.. Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu. Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri. Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben. Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim.. Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak.. Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu.. Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri. Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum. Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum. Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliğini Otobüs oluyordum bir süre Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde Otobüs oluyordum Bir ülkeden bir iç ülkeye Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum. Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin Korkuyordum Sonra iniyordum otobüsten Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum. Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda.. Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği bir yol üstü lokantasında Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!
Ağzına sağlık be ustaa
şiir mükemmel ama şiirlerin telaş içerisinde okunmayacağını, hızlı okunmaması gerektiğini de anlasaymış muhteşemmiş....düşünsenize bu şiiri... okunması gereken tonda ve yavaşlıkta olabilse.....
Cok dogru daha yavas okunmali idi ve muzik de bu olmamali idi. Neyse agzina saglik yilmaz