Çatalar olur efelerin yüreği.
ah 3:15....
Ne zaman bir denizaltı görsem boğazdan geçiş yapan bi sigara yakar sessiz sessiz gözümü ayırmadan izlerim... kafamda bu türkü ve dedelerim...
tek sözcük evresindeki çocuk gibi heceleyenler 135 milyon dinlenirken , şehitlerimize yakılmış ; tarih ve anadolu kokulu şarkımız 135 bin dinleniyor. yazık...
Şehitlerimiz asla unutulmamalıdır.
Allah 81 şehidimizin mekanını cennet eylesin. Üzülmemek elden değil.
1:05 o nasıl bir giriştir ❤️❤️❤️
Hala çanakkalede denizin altında yatıyolar 😢😓
Levent VEZİROĞLU siz gerçek konuşmayı herkese açık yazarsanız okur öğreniriz
Ben son konuşmayı yapan rahmetli Başçavuş FAHRETTİN IŞIKÇI dan dinledim..İsteyen bana hakiki konuşmayı sorabilir
Levent veziroğlu isteyen hakiki konuşmayı sorabilir diyorsunuz yazın herkez okusun lütfen saygılar.
Lütfen söyleyin.
2019 da burda olan..............🌹🌹🌹🌹🌹🌹
https://www.youtube.com/watch?v=MkPxFc1Ct4wHikaye ve Ah bir ataş ver türküsü
Bir Özay gönlüm bir Tolga Çandar yoksa kimden dinlerdik egemin türkülerini agizlariniza sağlık
Evet biliyorum gözleriniz yanıyor ve bu toprak için ölen askerlerimiz için duygulaniyorsuz bir duayı eksik gecmeliyim şuan bu toprak da olmamızın tek nedeni bu şehitlerdir 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Dumlupınar ; turk mılleti nin kalbin de nur için de yatın
Bu vatan için çok canlar yandı hepsine Allah rahmet eylesin
https://www.youtube.com/watch?v=8-jyQmjpknI&list=UU-UD5F9iZNpW47VnihP0Xyw
Siz sağolun, vatan sağolsun.
İçiniz cız ediyor biliyorum ama siz genede cigara icmeyin :) Sevgilerle
yorumuna yaktım :(
@Sait Koca haydaa :)
Cigara içelim, sigara içmeyelim.
Vatanımız için karada ve denizde şehadete eren tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
dinle dinle bıkılmayacak bir türkü. Ruhları şad olsun...
Vatan sağ ve unutulmadınız. Hatırlanacaksınız ve hatırlandıkça yaşayacaksınız.
Mekanları cennet olsun
3:15 beni bitiriyor
(•_•)∫\ \___( •_•)_∫∫ _∫∫ \ \The Hell are you looking at?Keep scrolling
Dumlupınar Denizaltısı Şehitlerini rahmetle yad ediyoruz....... Var OLUN koca yiğitler..
ychorus'un yorumu da çok güzel, değişik derin bir havası var https://www.youtube.com/watch?v=klf7XsjXMCs
18K izlenme ama yorum neredsyse yok nasıl olıyor ya
@Jerrys Med aynen öyle..ciğerim dağlanıyo her dinlemeye.. içmiyorum ama bir cigara yakıp uzun uzun uzaklara dalasım geliyo..
Yoruma gerek var mı
Ne söylenebilir ki
@ÇERİ ALIŞ-VERİŞ YAŞAM bir şey söylenmez. Bu sadece dinlenir... haklısınız
Duygu yoğunluğu söze yer bırakmıyor desek
— Alo Dumlu. — Evet, Dumlu. — Ben Üsteğmen Suat. — Evet, efendim ben Selami — Selami nasılsınız, biz geldik, şimdi bana durumu anlat. — Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı, bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik, şimdi manevra dairesi su ile dolu. — Kaç kişisiniz orada? — 22 kişiyiz. — Diğer dairelerle irtibatınız var mı? — Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar. — Merak etmeyin 'Kurtaran' geldi biz buradayız. — Efendim manometre 267 kadem gösteriyor doğru mu? — Selami Kurtaran geldi şimdi kurtarma işine başlanıyor, ben biraz sonra yine gelirim. — Peki efendim... Denizaltındaki subay ve astsubay ve erlerin tümüne korkunç gerçek söylendi; kendilerini su yüzüne çıkaramayacaklarını buna imkân olmadığını bildirildi. Artık kendilerine başta söylenen “gerekmedikçe konuşmayın ve sigara içmeyin '' telkininin yerine “konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve isterlerse sigara da içebilirler '' denildi. Bunu duyan kahraman denizcilerimizin son sözleri “Sizler sağ olun! Vatan sağ olsun! '' oldu. O andan itibaren oksijen bitinceye kadar 72 saat hayatta kaldılar ve “Ah, bir ataş ver cigaramı yakayım, sen sallan gel ben boyuna bakayım… '' türküsünü söyleyerek büyük bir tevekkülle son nefeslerini verdiler. Son sözleri “Vatan Sağ Olsun! '' diyerek şehit olan 81 denizcimiz bugün Çanakkale Boğazı nın derinliklerinde ebedi uykularındalar. Vatan sağ ve onlara minnettardır, huzur içinde uyusunlar!
By Craw Productions kaynağı kahraman dedelerimizdir
😢😢😢😢😢😢
@By Craw Productions ne yazık ki bütün bu konuşmalar kurgulanmış konuşmalarmış hocam. Ne yazık ki kayda değer bir iletişim olmamış Denizaltı ile. Bir kaç gazetecinin işgüzarlığı. Hikayeyi daha iyi satmak (sanki ihtiyaç varmış gibi) için bu yalanlar söylenmiş. Savaş Karakaş'ın belgeselini araştırın lütfen. 81 askerimiz denizaltı ile birlikte sulara gömülmüş, 2 askerimiz denize düşüp diğer geminin pervanesine kapılıp can vermiş. Bu acıyı hissetmek için ne bu kurgulara ihtiyaç var ne de senaryoya. Bir deniz haritası açtım. Dumlupınar'ın battığı yeri buldum. Haritada "Su üstü seyrine tehlikesi olmayan batık" olarak işaretlenmiş. Ismi ile batış tarihi ile yazıyor. Bu bile benim gözlerimi doldurmaya yetti. Böyle işkembeden kübra edebiyatlara gerek yok. Yani kaynakları filan yok hocam. Bu haberi yapan işguzar gazeteci hatıralarını anlattığı kitabında gerçekleri anlatmış. Iletişim kablosu daha ilk günden kesilmiş. Ilk irtibatta da sadece uğultu ve iniltiler gelmiş. Ruhları şad olsun
@Bülent Özmen ilk defa senden duyuyorum bilgi icin tesekkur ederim arastiracagim
@By Craw Productions Ekşi sözlükte böyle bir yazı buldum hocam.rahmi yıldırım'ın son yazısından:"orhan birgit, 1953 yılında askerliğini yedek subay olarak milli savunma bakanlığı temsil dairesi'nde yapmış. o devirde genelkurmay başkanlığı milli savunma bakanlığı'na bağlı. temsil dairesi de şimdinin basın ve halkla ilişkiler birimi gibi çalışıyor. sonradan babasının yerine hürriyet'in patronu olan erol simavi de birgit'le birlikte temsil dairesi'nde görevli.birgit'in anlattığına göre temsil dairesi'nin o dönemdeki en önemli çalışması dumlupınar olayını haberleştirmek, kamuoyuna duyurmak.dumlupınar denizaltısı, 3-4 nisan 1953 gecesi çanakkale boğazı'nda isveç bandıralı bir şileple çarpışıp batar. denizaltı sulara gömülür, denizciler gemide mahsur kalır. temsil dairesi, ilk açıklamasında kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğünü bildirir.saatler geçer yeni bir bilgi gelmez. orhan birgit, telefonun ahizesini kaldırır, çanakkale'deki komutanlığı telefonla arar. ekim ayındaki dağlıca saldırısı sonrasında tabur karargâhını 'ben tümgeneral yılmaz' diye arayıp bilgi isteyen gazetecinin yaptığı gibi birgit de kendisini yüksek rütbeli bir subay diye tanıtıp kurtarma çalışmaları hakkında bilgi ister.çanakkale'deki komutanlığın verdiği bilgiye göre su yüzüne çıkan şamandıradaki telefonla denizin dibindeki askerlerle irtibat kurma çalışmasından sonuç alınamamıştır, sadece boğuk sesler gelmiştir. birgit, bu bilgiyi resmi bildiriye dönüştürüp ajans ve gazetelere iletir.saatler geçer yeni bilgi gelmez. bu kez erol simavi telefonun ahizesini kaldırır, kendisini cumhurbaşkanlığı başyaveri olarak tanıtıp, cumhurbaşkanı'na sunmak üzere bilgi ister.çanakkale'deki komutanlığın verdiği bilgiye göre kurtulan çok azdır, sadece beş denizci çarpışma anında kurtulmuştur, seksen bir denizci denizaltıyla birlikte sulara gömülmüştür. kurtarma çalışmaları canla başla aralıksız yürütülmektedir; ama, denizdeki akıntının şiddeti nedeniyle kurtarma çanının dumlupınar'ın kapak bölümüne oturması imkansız görünmektedir. yine de allah'tan umut kesilmez...temsil dairesi bu bilgiyi de ajans ve gazetelere iletir. ertesi gün orhan birgit, amerikan haberler merkezi'nin 'kore saati' röportajları için verdiği ses kayıt cihazını alarak bulabildiği ilk askeri uçakla çanakkale'ye gider. niyeti, denizaltıya inilecek olursa kurtarılacak denizcilerle röportaj yapmaktır. ancak denizaltıyla irtibat kurulmasının, denizcilerin kurtarılmasının olanaksız olduğunu görünce ankara'ya döner. komutanlık kurtarma çalışmalarından umut kesildiğini resmen iletince de acı sonucu kamuoyuna duyuracak resmi bildiriyi hazırlar.'o bildiri varlığını hemen her 4 nisan'da yeniden anımsatan masum fakat o gün için gerekli bir yalanı içerecekti. denizaltıda kalan seksen bir şehidimiz adına astsubay selami'nin adı bilinçaltımda öne çıktı. nara burnu'ndaki denizin altından gelen sesin sahibi olarak, barbaros'un çocuklarının son sözlerinin 'vatan sağolsun' olduğunu, telefonla konuşmanın daha sonra mümkün olmadığını kâğıtlara döktüm.' (evvel zaman içinde, 2006, s: 126)işte böyle. yani bildiğimizin, çocukluğumuzda radyo programlarında dinlediğimizin, bugünlerde internet ortamında sıkça paylaşılanın tersine, talihsiz denizciler ne umutla kurtarılmayı beklerken 'ah bir ataş ver' türküsünü söylemişler, ne de su yüzündeki arkadaşları 'aman türkü söyleyip oksijeni boş yere tüketmeyin, hele hiç sigara içmeyin' diye öğütlemişler. çünkü birgit'in anlattığına göre, kendileriyle irtibat kurulamamış, kurulabilen tek irtibatta boğuk seslerden başkası duyulmamış. türk tarihinin en büyük denizaltı faciasında denizin dibinde can veren denizcilerin son nefeslerinde 'vatan sağolsun' dedikleri ise 'masum fakat gerekli bir yalan'mış.birgit anılarını 'evvel zaman içinde' adıyla kitaplaştırmış. 'masum fakat gerekli yalan', kitabın adıyla öyle uyumlu ki! malum bütün masallar 'evvel zaman içinde' diye başlar.bebeklere ninni söylenir, bebeklikten henüz kurtulmuş çocuklara ise masal anlatılır. masallar masum ve sevimli yalanlar üzerine kuruludur. orhan birgit'in büyüklere anlattığı masal hiç de masum ve sevimli değil."
hastasıyım ne güzel söylüyon be abi...