Çok güzel❤❤
Insanın içene huzur veriyor damardan kalbe
Nurullah genç.... Bütün kitalarini lise iki de iki geceye ezbetlemistim hocam çok mutlu olmuştu. oltu lisesi 2005..
Ćok güzel
Adına kurban.... O da bilir. Hayret....
İhlâsı Allah CC dilediğine verdiği için kimde ihlas olduğu ilahide bile belli oluyr aman ha peygamber vekillerine mursidi Kamile şirk demeyin ayetleri diriltenler deyin imtihankarin canlı örneği deyin genel anlamda soyluyorum
Vema etekumurrasulu vemenehekum anhu fentetehu
AllahummeSalliAlaSeyyidineMuhammedunWeAlaAliSeyyidineMuhammed
Canım feda sana ey rasul...
ALLAH C.C.
Senin visalinle bir gülmüşde ben olsaydım
Yağmur seni bekleyen bir taşta ben olsaydım
Çok güzel bir eser...
Ne çok bereketli duygular hissettiriyor
Mehmet Emin ay dinledikçe ruhum dinleniyor Allah sesine ömrüne sağlık sıhhat ve bereket versin
İnsanlığa inen NUR...Rabbim şefaatlerine nail eylesin. Kevser ırmağından mübârek ellerinden doya doya içmeyi cümle ümmeti Muhammede nail eylesin.
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü...
beğenmeyenler.. bari dislayk atmasın ne kadar saygısızsınız .... edebiyle çekip gitsinler....
mehmet emin ay hocanın sesi çok güzel
din dil irk ayrimi yapmadan ,siyasi gorus ayrimi yapmadan insani ve insanligi sevebilmek ne de guzeldir.rabbim bu guzel sese zeval vermesinnnn......
Sensizlik ten bozulan dengeye Ziyan düştü
Bu şiiri ömrümün sonuna kadar dinleyebilirim. Şiirdeki her anlam, kendi başına bir alem mahiyetinde adeta.. Nurullah Genç'in yüreği ile, Mehmet Emin Ay'ın eşsiz yorumu birleşince ortaya böyle muhteşem bir eser çıkmış. Emeğinize sağlık..
Allahümme Salli Ala seyyidina Muhammed.
Vareden'in adıyla insanlığa inen NurBir gece yansıyınca kente Sibir dağındanToprağı kirlerinden arındırır bir yağmurKutlu bir zaferdir bu ebabil dudağındanRahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayatEn müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır boz bulanık suları yudumladımBir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsallarıYağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Hasretin alev alev içime bir an düştüDeğişti hayal köşküm, gözümde viran düştüSonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimdeYağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'ninGökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarlaMehtabını düşlerken o mühür sahibininSarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarlaEvlerin anasına dikilir yeşil bayrakYeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak Zaman, ayaklarımda tükendi adım adımHeyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımıÇölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştüDüşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştüYenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tariheHer sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü Bir güzide mektuptur, çağların ötesindenUlaşır intizarın yaldızlı sabahınaYayılır o en büyük muştu, pazartesindenBeyazlık dokunmuştur gecenin siyahınaSusuzluktan dudağı çatlayan gönüllerinSükutu yar, sevinci dualar kadar derin Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydımBir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazideDokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım Sensiz kaldırımlara nice güzel can düştüYarılan göğsümüzden umutlar bican düştüYağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddinEn son, avucumuzdan inci ve mercan düştü Melekler sağnak sağnak gülümser maveradanGümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlarMutluluk nağmeleri işitirler Hıra'danBir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlarBir bebeğin secdeye uzanırken elleriParamparça, ateşler şahının hayalleri Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydımO mücella çehreni izleseydim ebediSana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım Sarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştüBaykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştüKatil sinekler deldi hicabın perdesiniİstiklal boşluğuna arılar nadan düştü Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarındaTablosunu yapardım yıkılan her kuleninEbedi aşka giden esrarlı yollarındaSenden bir kıvılcımın, süreyya bir şuleninTarasaydım bengisu fışkıran kakülünüOn asırlık ocağın savururdum külünü Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydımFırtınalar önünde bazen bir kuru yaprakUğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştüMazluma sürgün evi; zalime cihan düştüSana meftun ve hayran, sana ram olanlaraBir bela tünelinde ağır imtihan düştü Badiye yaylasında koklasaydım iziniKefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgarSeninle yıkasaydım acılar dehliziniNe kaderi suçlamak kalırdı, ne intiharÜstüne pırıl pırıl damladığın bir kayaBir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryadımTereddüt oymak oymak kemirdi gururumuBahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Haritanın en beyaz noktasına kan düştüKırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştüMahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdiHakların temeline sanki bir volkan düştü Firakınla kavrulur çölde kum taneleriAhuların içinde sevdan akkor gibidirErdemin, bereketin doldurur haneleriSensiz hayat toprağın sırtında ur gibidirŞemsiyesi altında yürürsün bulutlarınSensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların Devlerin esrarını aynalara sorsaydımÇözülürdü zihnimde buzlanmış düşüncelerOkşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştüİlkin karardı yollar, sonra heyelan düştüGüvenilen dağlara kar yağdı birer birerSensizlik diyarından püsküllü yalan düştü Yağmur, duysam içimin göklerinden sesiniYağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenirYıldırımlar parçalar çirkefin gölgesiniSel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenirYağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarındanAlsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından Madeni arzuların ardında seyre daldımKüflü bir manzaranın çürüyen gülleriniSenin için görülen bir düş de ben olsaydım Şehirler kabus dolu; köylere duman düştüTersine döndü her şey sanki; asuman düştüKırık bir kayık kaldı elimizde, hayali Hazindir ki, dertleri aşmaya umman düştüAyrılığın bağrımda büyüyen bir yaradırSeni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olurSensiz doğrular eğri, beyaz bile karadırSesini duymayanlar girdabında boğulurAna rahminde ölür sensizlikten bir ceninŞaşkınlığa açılır gözleri, görmeyenin Saatlerin ardında hep kendimi aradımBir melal zincirine takıldı parmaklarımYeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştüSensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştüBir kölelik ruhuna mahkum olunca gönülYüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerindeSenin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ayHer damla bir yıldızı süslüyor göklerindeSümeyra'yı arıyor her damlada bir sarayTohumlar ve iklimler senindir; mevsim seninMekanın fırçasında solmayan resim senin Yağmur, bir gün elimi ellerinde bulsaydımGüzellik şahikası gülümserdi yüzümeSenin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştüToplumun gündemine koyu bir isyan düştüİniltiler geliyor doğudan ve batıdanSensizlikten bozulan dengeye ziyan düştü Islaklığı sanadır ahımın, efganımınİçimde hicranınla tutuşuyor nağmelerSendendir eskimeyen cevheri efkarımınNazarın ok misali karanlıkları delerBu değirmen seninle dönüyor; ahenk seninRenkleri birbirinden ayıran mihenk senin Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adımKapanıyor yüzüme aralanan kapılarSana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştüBeynimin merkezine ölümsüz ferman düştüSilindi hayalimden bütün efsunu ömrünBir dönüm noktasında aklıma Rahman düştü Nefesinle yeniden çizilecek desenlerÇehreler yepyeni bir değişim geçirecekAydınlığa nurunla kavuşacak mahzenlerAnneler çocuklara hep seni içirecekYağmur, seninle biter susuzluğu evreninSana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin Damar damar seninle, hep seninle dolsaydımBatılı yıkmak için kuşandığın kılıcınKabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım Kardeşler arasına heyhat, su-i zan düştüZedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştüŞarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharınİnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştü Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydımÇölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydımDokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydımSana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydımUğrunda koparılan bir baş da ben olsaydımBahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydımOkşadığın bir parça kumaş da ben olsaydımSenin için görülen bir düş de ben olsaydımYeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydımSenin visalinle bir gülmüş de ben olsaydımSana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydımDamar damar seninle, hep seninle dolsaydımBatılı yıkmak için kuşandığın kılıcınKabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım
çok güzel yaa
YAĞMUR MUHAMMED MUSTAFAMüjdeler taşındı sonsuzluk diyârından dalga dalga,Süslendi her yer, yöneldi aşk ile Muhammed Mustafa'ya.Gökler selâma durdu, yeryüzü kucak açtı hasretle,Ay ve Güneş pervane oldu Muhammed Mustafa'ya.Kevser ırmağından şerbetler sunuldu Âmine'ye,Bir bahar günü kâinat kavuştu Muhammed Mustafa'ya.Umutları filizlendi masum kızların, nura gark oldu Mekke,Cûşa geldi cümle canlar, yüreklerini açtı Muhammed Mustafa'ya.Doğdu varlığın nuru, melekler saf tuttu önünde, bütün âlem coşkuyla hoşgeldin dedi,Sevgililer sevgilisi, gül yüzlü Muhammed Mustafa'ya.Var eden'in adıyla insanlığa inen NURBir gece yansıyınca kente Sibir dağındanToprağı kirlerinden arındırır bir YağmurKutlu bir zaferdir bu ebabil dudağındanRahmet vadilerinden boşanır ab-i hayatEn müstesna doğuşa hamiledir kainat.Yıllardır boz bulanık sular yudumladımYa o zaman bul bi çare sen işini bilirsinBir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsallarıYağmur,seni bekleyen bir tas da ben olsaydımHasretin alev alev içime bir an düştüDeğişti hayal köşküm,gözümde viran düştüSonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimdeYağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştüAy gibisin; güneşler parlıyor gözlerindeSenin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ayHer damla bir yıldızı süslüyor göklerindeSümeyra'yı arıyor her damlada bir sarayTohumlar ve iklimler senindir; mevsim seninMekanın fırçasında solmayan resim seninYağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydımGüzellik şahikası gülümserdi yüzümeSenin visalinle bir gülmüş de ben olsaydımBir güzide mektuptur, çağların ötesindenUlaşır intizarın yaldızlı sabahınaYayılır o en büyük muştu, pazartesindenBeyazlık dokunmuştur gecenin siyahınaSusuzluktan dudağı çatlayan gönüllerinSukutu yar, sevinci dualar kadar derinÇaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydımBir cezir yasadım ki, yaşanmamış, mazideDokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım.Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştüYarılan göğsümüzden umutlar bican düştüYağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddinEn son, avucumuzdan inci ve mercan düştü
selçuklu 6nolu Asm
Allah senden razı olsun emin abem
selçuklu 6nolu Asm bir
selçuklu 6nolu Aslm m var l( ' n
maşallah maşallah.