Bu naatın hikayesini yine yazarından dinleyin https://youtu.be/oqE8ENTMfZc
Ne kadar derin sozler nevkadar derin bir hayat o yureginde her bir hycresindechissediyor insan
en müstesna doğuşa hamiledir kainat ..
Nurullah hocanın yüreğine rahmet, ne güzel dökmüş içindekileri. İbrahim Sadri de hakkıyla okumuş. 🍃
Şiir, in ötesinde islam aleminin son iki asır, da yaşadıklarını anlatıyor. Ister istemez insanın gözlerinden damlalar akıyor. Nurullah Genç bey efendiye rabbim,den sağlık,sıhhat ve afiyet dilerim.
Bu şiirin benim dümyamda cok ayrı yeri vardır ibrajim sasri gibi okuyanı na da rastlamadım cok güzel okumuş
Nurullah bey kalemine sağlık bizi bugun den alıp asrı saadet dönemine götüren müthişbir munacaat şiir
Arkadaşlar acil arka fon lazım nasıl bulabilirim
Hocam yıllardır arar dururum ben bulamadım. Olur da bulursan bana da haber verir misin rica etsem
Bir naat ancak bu kadar veciz ifade edilir. Böyle bir naatı Nurullah hocaya ilham eden Rabbimize Hamdu senalar olsun.
Sensiz insanlık düştü.
Yeryüzü averedir yapayalnız ve kurak... harika.
Bu öyle bir eser ki tam Sahibine münhasır. Dinlerken içinde tatmadığım bir duygu yok. Allahım bu nasıl bir hissediş,Bu nasıl bir deyişir... Göğsüm yırtılacak gibi oluyor. Allah senden razı olsun Nurullah GENÇ....
BATILI YIKMAK İÇİN KUŞANDIĞIN KILICIN KABZASINDA, BİR DİRHEM GÜMÜŞ DE BEN OLSAYDIM (SALLALLAHU ALEYHİ VESSELLEM)
Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya
Alemlerin adedince zerresince salat ve selam üzerine olsun ya Rasullullah
UĞRUNDA KOPARILAN BİR BAŞ DA BEN OLSAYDIM
BATILI YIKMAK İÇİN KUŞANDIĞIN KILICIN KABZASINDA BİR DİRHEM GÜMÜŞ DE BEN OLSAYDIM (SALLALLAHU ALEYHİ VESSELLEM)
Yalnız şiir Nurullah Genç’e ait..
Münacaat ile birlikte Türk edebiyatındaki en iyi şiir. Net.
Ben bu naatı ne zaman dinlesem kalbime huzur tohumları serpilyor , ne zaman ki içim daralsa bunu dinleyip huzur buluyorum Allah razı olsun...
Fon müziğinin adı nedir?Bilenler varsa lütfen yazsın...
Özhan eren e ait bir fon müziği
@Hülya CAYNAK bulamıyorum maalesef ben de yıllardır bu fon müziğini. Bulabilir Misiniz acaba ismi nedir nasıl ulaşırım çok aradım ama maalesef yok
Bu siirler bizim hepimizi cok aldatti. Tam AKAPE nin baslariydi. Fena oyuna geldik.
HEY YARABBÌ!!BU NE GÜZEL,NE MÜTHÌŞ BÌ ŞÌÌR....YAZAN UPUZUNCA YAZMIŞ....MISRALARINA YAĞMUR DAMLALARINDAN ÌNCÌLER TAKMIŞ,YÜREĞÌNÌN KANIYLA GÜZEL GÜZEL RENKLERE BOYAMIŞ...OKUYUN,DÌNLEYÌN VE ANLAYIN DÌYE GÖNÜL DUVARLARINA ASMIŞ.YAZAN HOŞ,OKUYAN BÌ HOŞ,DÌNLEYEN SERHOŞ...
Fon müziğinin ismi nedir?
Bulabildin mi hocam fon müziğini? Bulursan bana da haber verir misin
peşpeşe 3 sefer dinledim yetmedi bambaşka bir aleme daldım
Su halimiz hic hosuma gitmiyor, eskiler daha iyiydi.. Eski fonlar, eski muzikler, eski gunler.. Futbolundan tut dinine, her seyimiz cok yapmacik geliyor,..Herkes yapmacik..
Bu siiri her dinlediğimde ümmetin aglanasi hali yüreğimi parçalıyor...
sadece şiir değil zaten peygamber efendimizin yokluğunda düştüğümüz hali anlatıyor. Nasıl bir hayranlıkla yazılmış insan kıskanıyor. Allah razı olsun Nurullah Genç ten.
En guzel Dursun Ali Erzincanli okumush..
Allahumme salli ala seyyidina muhammed.
sadece bir şiir değil bambaşka bir şey bu.
Aynen öyle
bu şiiri hangi hal ve manevi duygular içinde yazmış anlayamadım intihar arzusu geliyor içimden. bir de ahmet hamdi tanpınar ın BURSADA ZAMAN şiirini dinlemenizi tavsiye ederim.
İntihar ...değil ...yaşama sevinci veriyor insanın içine ....herşeye yeniden başlama enerjisi....
bu şiirin fon müziği nerden bulabilirim
Buldunuz mu acaba ?
mükemmel ya...
Akıllara zarar bu şiir yA
sadece şiir değil bu ....
"akıllara kâr, hem öyle bir kâr ki;hem bu dünyada hem öbür dünyada kâr..."
Ben bu şiire yorum yapmaya gerek görmüyorum çünkü dinleyince aciz kalıyorsunuz Allah yazandan yayınlayandan razı olsun...
akıl karı değil bu şiir
İsa Taşbaşı "akıllara kâr, hem öyle bir kâr ki;hem bu dünyada hem öbür dünyada kâr..."
Akıl karı aslında, aklın karı. Prof. Dr. Nurullah Genç hocam da bir iktisatçıdır. Şairler çoğunlukla edebiyatçı değillerdir. Sadece gönül insanlarıdır. Hocamla uzun zamandır görüşürüm. Çok kıymetli biri
arkadaşlar ibrahim sadrinin okuduğu bu şiirin fon müziğini nereden bulabilirim
mrb yorum yazmsnz ama bu şiirin fon müziğini buldunzmu
YAĞMUR –NURULLAH GENÇVareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainatYıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydımHasretin Alev alev içime bir an düştü Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştüİhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarlaEvlerin arasına dikilir yeşil bayrak Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurakZaman, ayaklarımda tükendi adım adım Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydımYağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştüBir güzide mektuptur, çağların ötesinden Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına Yayılır o en büyük muştu, pazartesinden Beyazlık dokunmuştur gecenin siyahına Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin Sükutu yar, sevinci dualar kadar derinÇaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış, mazide Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydımSensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin En son, avucumuzdan inci ve mercan düştüMelekler sağnak sağnak gülümser maveradan Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar Mutluluk nağmeleri işitirler Hıra’dan Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri Paramparça, ateşler şahının hayalleriKeşke bir gölge kadar yakınında dursaydım O mücella çehreni izleseydim ebedi Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydımSarardı yeşil yaprak; dal koptu; fidan düştü Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü Katil sinekler deldi hicabın perdesini İstiklal boşluğunda arılar nadan düştü Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında Tablosunu yapardım yıkılan her kulenin Ebedi aşka giden esrarlı yollarında Senden bir kıvılcımın, süreyya bir şulenin Tarasaydım bengisu fışkıran kâkülünü On asırlık ocağın savururdum külünüBazen kendine aşık deli bir fırtınaydım Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydımSensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü Mazluma sürgün evi; zalime cihan düştü Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara Bir bela tünelinde ağır imtihan düştüBadiye yaylasında koklasaydım izini Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar Seninle yıkasaydım acılar dehlizini Ne kaderi suçlamak kalırdı ne intihar Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya Bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyayaSuskunluğa dönüştü sokaklarda feryadım Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydımHaritanın en beyaz noktasına kan düştü Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi Hakların temeline sanki bir volkan düştüFirakınla kavrulur çölde kum taneleri Ahuların içinde sevdan akkor gibidir Erdemin, bereketin doldurur haneleri Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir Şemsiyesi altında yürürsün bulutların Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatlarınDevlerin esrarını aynalara sorsaydım Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydımSensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü İlkin karardı yollar, sonra heyelan düştü Güvenilen dağlara Kar yağdı birer birer Sensizlik diyarından püsküllü yalan düştüYağmur, duysam içimin göklerinden sesini Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenirYağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarındanMadeni arzuların ardında seyre daldım Küflü bir manzaranın çürüyen güllerine Senin için görülen bir düş de ben olsaydımŞehirler kabus dolu; köylere duman düştü Tersine döndü her şey sanki; asuman düştü Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali Hazindir ki; dertleri aşmaya umman düştüAyrılığın bağrımda büyüyen bir yaradır Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır Sesini duymayanlar girdabında boğulur Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin Şaşkınlığa açılır gözleri, görmeyeninSaatlerin ardında hep kendimi aradım Bir melal zincirine takıldı parmaklarım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydımSensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkûm olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştüAy gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve Ay Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin Renklerin fırçasında solmayan resim seninYağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım Güzellik şahikası gülümserdi yüzüme Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydımTavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü İniltiler geliyor doğudan ve batıdan Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düştüIslaklığı sanadır ahımın, efgânımın İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler Sendendir eskimeyen cevheri efkârımın Nazarın ok misali karanlıkları deler Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin Renkleri birbirinden ayıran mihenk seninBir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydımYağmur, sayrılığıma seninle derman düştü Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düştüNefesinle yeniden çizilecek desenler Çehreler yepyeni bir değişim geçirecek Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler Anneler çocuklara hep seni içirecek Yağmur, seninle biter susuzluğu evrenin Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zeminDamar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydımKardeşler arasına heyhat, su-i zan düştü Zedelendi sağduyu; körleşen iz'an düştü Şarkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düştüYağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.
kimin siiri bu?
ulker ramazanli Nurullah GENÇ
Ahmet Gumus saol Ahmet emek verip yazmaz herkes😊
Ahmet Gumus AHMET KARDEŞ,ÜŞENMEDEN BURAYA YAZDIĞIN ÌÇÌN BÌNLERCE TEŞEKKÜRLER....SELAM SAYGI KARDEŞ...
Bu İbrahim Sadri'nin okuduğu değil ;(
Ay gibisin; güneşler parlıyor gözlerinde Senin tutkunla mecnun geziyor güneş ve ay Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray...
"Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları." - "Bahira dan süzülen bir damla yaşta ben olsaydım."...... Bu kadar güzeli yazılmışmıdır bilemiyorum. Peygamber sevgisi kelimelerle ancak bu kadar güzel ifade edilebilir her halde. Böyle bir başyapıtı, şiir dünyasına kazandırdığı için Nurullah Genç hocamdan Allah razı olsun.
yazan: Nurullah Genç
Vâr Edenin adıyla... Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın kabzasında bir dirhem gümüş te ben olsaydım Aaaaah...! Dokuduğun küçük bir nakış ta ben olsaydım! Uğrunda koparılan bi baş ta ben olsaydım...Okşadığın bir parça kumaş ta ben olsaydım...Senin için görülen bi düş te ben olsaydım! Aaaah seni bir görmüş te ben olsaydım! Ay gibisin eyyy Nebi! Sana hicret eden bir Kureyş'te ben olsaydım..! Yüreğin rahmetle dolsun Nurullah Genç, Soluğun kuvvet bulsun İbrahim Sadri...!
Sensiz ufuklarıma yalancı bir tan düştü!!
yapma dostum:). Ibrahim Sadri.. en eski hali...
uğrunda koparılan bir baş ta ben olsaydım...
varmı bu şahane şiirin üstüne bilmem. Süperrr. Batılı yıkmak için ......
ayrı yeri olan bir şiir...
Dogrusu siirlerin eski halleri yada eski fonlariyla cok daha hosuma gidiyor.
Bu siirin benim hayatimdaki yeri cok ayri ve anlamlidir. Ben erzincanda askerlik yaparken hergun bu siiri enaz 10 defa belkide daha fazla dinlerdim. Ibrahim sadri erzincali olmasi hasebiyle arada gelirdi erzincana, bir konserinden once imza toreni vardi, ben ibrahim sadriye tum kasetlerimi getirmistim gostermek icin adeta sok oldu ve cok sasirdi, cunku bende 1986 larda cikardigi kasetler bile vardi, neyse isin ozu bu siir guzeldende ote,(i, sadrinin eski siirlerini tavsiye ederim)
Nurullah Genç şiiri bu değerli kardeşim