sanırım olay İstanbul’da geçiyorduismini vermek istemeyen caddelerdeolası bütün kaçış yolları tutuluyurtlarından çıkarılan adamlar arasındave aşk, aniden yola fırlayan bir çocuktu.artık halka açık bir yerde bekliyor seni hayatorda sana ölçü, birim ve düzen verilmemiştirmümkün mertebedeki adamlar ve kadınlarbeherler, masa saatleri ve ergonomiyok, ama herkes uyanık birtek benim uykum vardeğil mi ki beş dakikada bir erteliyorum seni…korkuyorsun, üşüyorsun ve yanlış anladınşairi yanlış anlamak daha güvenlidirdaha konforlu daha kurumsal daha acizşimdi unut bunları ve tüm gücünle bana güvenKaybedeceğiz!hayır, bu sefer doğru anladınispat edemem fakat öylece içime baktınve sonra kalbim olaysız bir şekilde dağıldıne kadar koştuysam da nefesim hala çok yakınbilerek ve isteyerek değilse gerçek midir bu acılarhaberin bile yok oysa dünyanın en güzel kızısınama dünya bunda kasıt arar!Yine de, gel ve al yüzümü elineHaydi sev beni, konu serbest…
betül eyvallah
Bu metin (şiir denemez elbette) baştan sona klişe sözler, tamlamalar, cümlelerle örülmüş. Şiirin isminden itibaren başlayan bu durum, kesintisiz her mısrada kolayca görülüyor. Görülüyor demek yanlış olur zira metnin yazarı bunu gözümüze sokuyor. Klişelerle kalmış olsa iyi, bu klişelerin neredeyse tamamı haber bülteni dilinden iktisap edilmiş. Bu klişe söz gruplarına misal:olaysız dağılmak, ismini vermek istememek, bütün yollar tutulu, aniden yola fırlamak, halka açık...
Ve aşk aniden yola fırlayan bir cocuktu