mp3 indir dur

Dursun Ali Erzincanlı - Bekliyorlar Hicret

Bekliyorlar Hicret
Sanatçı
Albüm
Şarkı
: Bekliyorlar Hicret
Boyut
: 9.60 MB
Toplam İndirme
: 128 İndirme
Haftalık İndirme
: 89 İndirme
Tarih
: 13-05-2018
Mp3 indirmek için tıklayın
Kullanıcı Yorumları (Dursun Ali Erzincanlı - Bekliyorlar Hicret )
Bekliyorlar Hicret Şarkı Sözü
Yesrib'in Medine-i Münevvere olmasına çok var

Daha çok var veda tepelerinden ayın doğmasına

Bir dağın Uhud adını almasına,

Medine'nin hicret yurdu olmasına daha çok var

Tüban isimli bir hükümdar Yesrib'e saldırı için ordusunu durdurur

Yanında bulunan Ehl-i Kitap: 'Ey hükümdar” der

'Yalvarırız dur. Çünkü burası son peygamberin hicret yurdudur.

Bir de bize izin ver O'nu bekleyelim.”

Ehl-i Kitaptan bu dört yüz alim Yesrib'de kalır

Hükümdar onlara evler yaptırır

Bir ev daha eklenir evlerine ortasına

Hükümdarın gözleri nemli ve alevlidir

'Bu ev” der 'hicret edecek peygamberin evidir.”

Ve bir mektup Tüban'dan son peygambere

'Ben Hz. Ahmed'in gönderileceğine inanıyorum.

Eğer ömrüm O'nun ömrünü yakalarsa

O'nun uğrunda savaşır kalbindeki kederi dağıtırım.”



Bir mektup saklanır çölde

Altın mühürle mühürlenmiş

Kem göz görmemiş, el değmemiş

Sır gibi saklanır yedi asır

Bir mektup, bir ev, Uhud adında bir dağ

Yesrib adında diyar, bekliyorlar...



Yedi asır sonra Darun Nedve'de yeryüzünün en karanlık evinde

İçerde küfür, içerde nefret, içerde şeytan ve dilekleri

Dışarıda iman, dışarıda selamet, dışarıda Hafaza melekleri

Şeytan Necitli bir ihtiyar

Ölümüne konuşuyorlar, ölümünü konuşuyorlar

İlk söz alan Ebu'l Bahteri bin Hişam:

'O'nu demir bir kafese kilitleyin ve ölümünü bekleyin.”

Son söz alan Ebu Cehil bin Hişam:

'Her kabileden bir yiğit keskin bir kılış alsın, aynı anda saldırsın.”

Ebu Cehil'in bu fikri son karar.

Mekkeli müşrikler ve Necitli ihtiyar bekliyorlar...



Bekliyorlar nursuz, onursuz yüzler kılıçları kınında

Nur saçan bir evin yakınında

Mızraklarının ucuna dokunuyor ay

Gözlerinde kin sözlerinde alay

Bunlar zulmetin çocukları, bunlar şeytanın kulu gibiler

Nefes alıp veriyorlar ama toprağın üzerinde ölü gibiler

Cehennem çukurundan çıkmışlar sanki akıl yok, kalp yok deli gibiler

Ancak o bir peygamber, göklerden haber habersiz iner

Anlatır Cebrail olup biteni

Peygamber yatağında Hz. Ali korkusuzca uzanır uykuya dalar

Başlarına toprak saçılmış adamlar göremediler aralarından çıkıp giden Nebi'yi

Gözlerine perde gibi inen sureyi duyamadılar

'Ya Sin. Hikmet dolu Kur'an hakkı için.

Sen şüphesiz peygamberlerdensin. Doğru yol üzerindesin.

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik. Onları kapattık.

Artık göremezler. Uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir.

İnanmazlar.”



Nur saçan bir ev, Sevr'e doğru yürüyen Yâr

Yatağında uyuyan Haydar-ı Kerrar, bekliyorlar...



Sevr mağarası hicretin çöle açılan kapısıydı

Geçince o kapıdan iki dost

Mağaranın önünde birdenbire büyüyen bir ağaç kaldı geride

Ümmü gaylan ağacı.

Ağacın dalında yuva yapan iki dağ güvercini

Bir örümcek ağı, Resulullahın muhafızları

Ve Kâbe-i Muazzama, Mekke-i Mükerreme geride kaldı

Bir hafta süren hicret yolculuğu

Bir hafta süren kum rüzgârları

Kumları, yolları, dağları okşayan peygamber nazarları

Ve önce Harre mevkiinde yiğitler selamladı O'nu

Ve güneş selamladı Seretan burcunda 23 derece ve 6 dakikada

Ve Kamer selamladı Esed burcunda 6 derece ve 35 dakikada

Sonra Kuba, ilk mescid ve ilk Cuma

Günlerdir sözler yollarda

Günlerdir ağızlarda yürekler

O'nu sadece Ensar mı bekler?

Bir mektup, bir ev

Uhud adında bir dağ, Yesrib adında diyar

Bekliyorlar...



Vakit ikindi vakti

Yesrib'in gözü Veda tepelerinde

Önce bir sessizlik, sonra bir uğultu

Ve haykırışlar çınlıyor çölde

Çünkü Sevgili görünüyor ufukta

Yesrib Medine-i Münevvere oluyor

Dolunay doğuyor Veda tepelerinden

Gül değil canlar atılıyor yollara

İşte geliyor, Resulullah geliyor

Medine-i Münevvere ağlıyor

Medine-i Münevvere gülüyor

İşte Resulullah geliyor

Ardından Ebu Bekir

İşte Dost, işte Yâr

Ey rüzgâr al Resulullah'ın kokusunu Uhud'a götür

Bitsin hasreti Uhud'un

Ey Ensar, ey şerefli insanlar

Açın Kasva'nın yolunu, nereye çökeceği ona bildirilmiştir

Yetmez mi size Resulullah'ın komşuluğu?

Ey Eba Eyyubel Ensari sevin

Kasva'nın çöktüğü yere en yakın senin evin

Ama bilir misin bu ev 7 asır önce yapılan 401. evdi

Bu ev zaten Resulullah'ın eviydi

Ey Eyüp Sultan sevin sonunda geldi ev sahibin

Medine mesud, sevinçli Uhud

Ev şükrediyor kendi dilinde

Ve mektup şimdi sahibinin elinde



Ya Resulullah 7 asır önceden seni bekleyen ev gibi kalplerimiz

Uhud'umuz yok ama umudumuz var

Geleceksin değil mi?

Bir de kardeşlerimiz var yeryüzünde

Her biri başka bir kapının eşiğinde

Ama değil mi ki bütün kapılar senin?

Değil mi ki üzerlerinde gözlerin?

Onlar hicret niyetiyle gezen bugünün Muhacirleri

Gittikleri yerde Ensar'dan kalma bir ruh var mı acaba?

Anadolu'daki gibi ezanların okunmuyor oralarda

Adın yankılanmıyor semalarında

Belki bugün okunur diye tutuyorlar fecrin elinden

Onlara bir sabah vakti Hz. Bilal'i gönderirsin değil mi?

Gittikleri yer Medine-i Münevvere değil ama

Niyetleri ilahi rıza, hicretleri sana

Ya Resulullah

Garip bir diyar, bir eş ve çocuklar

Bekliyorlar...


Bizimle iletişime geçmek, telif hakları, şikayet bildirimi, kaldırma isteği. Mp3 Eklemek, şarkı göndermek ve diğer tüm konularda iletişime geçmek için mp3kulisi @ gmail.com maili üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Sitemap