Yağmur yağınca çok farklı hava oluyor bu şarkıyla...1.11.2019 00.12 yağmur yağıyor...
Yorum yapmayın sadece dinleyin sonuna kadar
93 Harbinde, Rusların 125 bin asker 189 topuna karşılık, 60 bin asker 97 top mevcudu olan Şark Cephesindeki Türk ordularının başında Müşir Gazi Ahmet Muhtar paşa bulunmaktaydı.Ruslar 11 Kasım 1877'de Kars'ı geceli gündüzlü bombardumana başladılar. Türk ordusu Erzurum'a doğru çekiliyordu. Deveboynundaki Türk kuvvetleri Ruslara bir müddet direndi. Fakat General Trzogokofun kumanda ettiği takviye kuvvetlerinin arkası bir türlü kesilmiyordu. Aziziye Tabyasında Gazi Ahmet Muhtar paşa büyük bir yüreklilikle hâlâ Ruslara direniyordu. Rusların defalarca yaptıkları teslim tekliflerini şiddetle reddeden Muhtar paşa, emrindeki kumandanlar ve askerler ile her türlü zorluğa göğüs gererek ve hattâ ölümü hiçe sayarak direnmekte idiler.Ahmet Muhtar paşa, Erzurum'da mahsur kalmamak için Bayburt'a çekildi ve Trabzon'dan gelecek kuvvetleri bekliyordu. Bu sırada Rumeli cephesindeki yenilgi üzerine Ruslara İstanbul yolu açılmıştır. Müşir Kurt İsmail paşayı yerine bırakan Ahmet Muhtar paşa, İstanbul'u müdafaa etmek için 25 Aralık 1877'de İstanbul'a hareket etti.Aziziye direnişi, bir kahramanlık destanı olarak Türk tarihine geçti. Bu kahramanlardan biri de Kırşehirli bir askerdir. Aşağıdaki destan onun ağzından yakılmıştır:Yürüdü ordu da yolda eğlenmezDerdim çoktur memlekete söylenmezTükendi cephanem geriden gelmezGözüm göre göre vurdular beniÖlmeden mezara koydular beniAziziye Tabyası ordugah yeriBir haftalık tayın yenmiyor kuruElleri kınalı sarmadım yariMurada ermeden vurdular beniSılama hasret koydular beniAziz Abdal dağı ordugah yeriBir haftalık tayın yenmiyor kuruHasret mi kaldın koca KayseriTezkeremden evvel vurdular beniSılama hasret koydular beniAğırdır toplar da tepeden inmezDövüyor ormanı kimse görünmezVerilen parolalar aklıma gelmezMurada ermeden vurdular beniYarime hasret koydular beniErzurum dağında ordu yürüdüGöz gözü görmüyor kanım kuruduYerde yata yata yanım çürüdüTezkeremden evvel vurdular beniAnama hasret koydular beniMuhtar Paşa verdi bir şanlı emirSanki emir değil eğilmez demirHasret kaldım sana koca KırşehirTezkeremden evvel vurdular beniSılama hasret koydular beni
05:37 den sonrasına yürek dayanmaz...
Ben milliyetçilik ve ülkem insanının sesini seve seve dinliyorum.Mekanı cennet olsun.Aykırı düşünceler ve Zıt kavramlar bizleri doğruya ulaştırır.Müzik evrensel olup yurdum insanı önceliğimdir bizim sesimiz.
Teskeremden evvel vurdular beni
Işıklar içinde yat Ahmedom Büyük insan
Ahmet kaya efsanedir
Göçenlerin yerini kimse dolduramıyor. Işıklar içinde uyu...
Ben bosa hepppppp size erkeklerr olcanizzzz sozde etekkkk bosa giydirmedimmmmmmm bi bayan olarakkkkkkk dedikkkkk
Çocukluğumun sesi oldun Ahmet abi rahmet 😢
Slmmmmmmm getirippppp olimlerden donupppppp uzerineeeeeee anne olarak serefsizlikkkkk hersey yasamakkkkkkk solcularimmmmmmmmm
AHMET ABİYİ ÇOĞUMUZ DİNLEDİK HALADA DİNLİYORUZ FAKAT ONA PKKLİ DEMEK İSPATI GEREKTİRİR HEM AHMET ABİ PKKLİ OLSAYDI KANDİLE GİDER ORDA ÖLÜRDÜ
https://youtu.be/FuJh2YLjXpE
Atatürkçü, devrimci aydınların şiirlerini okuduğu, kendisininde az buçuk adam olduğu yıllardaki şarkıları dinleniyor hala. Ne zaman pkk'lilastı, Kürtçülük yapmaya başladı bitane adam gibi şarkısını bulamazsınız. Televole manyağı etmişlerdi son zamanlarında.
mesut yılmaz boş yapma dinlemiyorsan uza git
@Emre SARITAÇ Boş yapan sensin. Adam doğruyu söylemiş.
Rahmetli ne yapsa olmuş arkadaş,çok özleniyor çooook...?Allah Rahmet Etsin.
05:35 başlar
Yuzlerce Ahmet kaya şarkısı dinliyorum en çok beni etkileyen bu şarkı her gece dönüp dolaşıp buraya geliyorum ah ah
ŞİİR / NAZIM HİKMET ----- KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI .................
Ay'ın altında kağnılar gidiyorduKağnılar gidiyorduAkşehir üstünden Afyon' a doğru.Toprak öyle bitip tükenmez,Dağlar öyle uzakta,Sanki gidenler hiçbir zamanHiçbir menzile erişmeyecekti.Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyleVe onlar; ayın altında dönen ilk tekerlekti, ilk tekerlekti.Ayın altında öküzlerBaşka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibiUfacık kısacıktılarVe pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarındaVe ayakları altından akanToprak, toprak ve topraktı.Gece aydınlık ve sıcakVe kağnılarda tahta yataklarındaKoyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.Ve kadınlar, birbirlerinden gizleyerekBakıyorlardı ayın altındaGeçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.Ve kadınlar...Bizim kadınlarımız;Korkunç ve mübarek elleriİnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyleAnamız, avradımız, yarimizVe sanki hiç yaşamamış gibi ölenVe soframızdaki yeri; öküzümüzden sonra gelenVe dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımızVe ekinde, tütünde, odunda ve pazardakiVe kara sabana koşulan ve ağıllardaIşıltısında yere saplı bıçaklarınOynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar,Bizim kadınlarımız.Şimdi ayın altındaKağnıların ve hartuçların peşindeHarman yerine kehribar başlı sap çeker gibiAynı yürek ferahlığı,Aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.Ve onbeşlik şarapnelin çeliğindeİnce boyunlu çocuklar uyuyordu.Ve ayın altında kağnılar yürüyorduAkşehir üzerinden Afyon`a doğru.\"Yürüdü tren de yolda eğlenmezDerdim çoktur memlekete söylenmezTükendi cephanem, geriden gelmezTezkeremden evvel vurdular beni,Sılama hasret koydular beni.Aziz Abdal dağı ordugah yeriBir haftalık tayın yenmiyor kuruHasretlik kaldı koca KayseriTezkeremden evvel vurdular beni,Sılama hasret koydular beni.Ağır makineli de tepeden inmezTarıyor ırmağı kimse görünmezVerilen parolalar aklıma gelmezGözüm göre göre vurdular beni,Sılama hasret koydular beni.
3:17 den başlar...